Pazar günü Facebook’ta bulduğum etkinlik sayesinde ISFODER‘in Tuz Gölü gezisine katıldım. Program’da Tuz Gölü öncesinde Sille gezisi ve Kadınları Pazarı’na uğramak da vardı. Ancak, Sille müthiş bir sürpriz oldu bana.
Tarihin çeşitli dönemlerinde Müslüman ve Gayrimüslimlerin yaşadığı Sille, Konya’nın Selçuklu ilçesine bağlı. Yolunuz düşerse mutlaka uğrayın ve zamanınız varsa yarım gününüzü ayırın. Okuduğum kaynaklarda kahvaltısının da güzel olduğuna değinmişler, fakat deneme fırsatım olmadı. Ekim’de güneşli bir havada gezmiş olsam da fotoğraf için her mevsim güzel ve farklı olabileceğini düşünüyorum.
İlk durağımız Tarihi Hamam, biraz araştırdım fakat adından emin olamadım, tahminim Tarihi Subaşı Hamam’ı olduğu yönünde. Ancak Ak Hamam veya Çarşı Merkez Hamamı da olabilir.
Rehberimiz sayesinde girişini bulup içine girdik, girişi biraz gizlenmiş durumda. Kubbeleri ve kubbelerdeki delikler çok iyi fotoğraf veriyor. Rehberimiz hazırlık yaptırmış ve ağaç dallarını tutuşturarak ışık hüzmelerinin belirginleşmesini sağladı, mükemmel oldu.
Hamamdan çıktıktan sonra plan Aya Eleni Kilisesi’ne gitmekti, ama zamanımız dar olunca Şeytan Geçidi seçeneği daha ağır bastı. Şeytan Geçidi’ne giderken Kilisenin önünden geçtik, hatta bisikletlileri yakaladık.
Şeytan Geçidi de atlanmaması gereken bir nokta, Konya’nın mini kanyonu. 2-3 gönüllü tırmanıp poz verdi bize.
Şeytan Geçidi’ne yürürken bölgeden çıkarılan ve mimarisinde de oldukça yer edinmiş olan Sille Taşı’nı da görüyoruz. Ancak bence çok daha etkileyici olan, fakat zaman darlığı nedeniyle gezemediğimiz Aya Eleni Kilise’si ve Sille Mezarlığı’ndaki mezar taşları. Yolum Konya’dan tekrar geçtiğinde tekrar uğramak için fırsat kollayacağım.